Sen Tanıyorsun O’nu Ya Da Yarım Kalan Hikâye
“Peki, sen Agatha Christie’i tanır mısın? Hani bir çeşit öğrenme güçlüğünden yazı yazamayan ve bu yüzden bütün romanlarını dikte ettiren
Devam“Peki, sen Agatha Christie’i tanır mısın? Hani bir çeşit öğrenme güçlüğünden yazı yazamayan ve bu yüzden bütün romanlarını dikte ettiren
Devam“bir dağın uzantısı olmak/ sana yetmediği zaman/ gör ki sıradağlar talanda…” h.yavuz, 1987, zaman şiirleri Geceydi. Yükseklerde soğuyan rüzgâr kasabaya
Devamϡ 07.07… Hilmi Evden Ayrılır “Yine başını alıp nereye gidiyorsun Hilmi?” “Susmaya hanım. Biraz susup geleceğim!” ϡ 07.17… Hilmi Kendi
DevamBilgisayarımı alıp bir banka oturmuştum. Kaç saat orada çalıştığımı hatırlamıyordum ama sanırım –saate bakmayı sevmiyordum- uzun bir zaman olmuştu. Daha
DevamBu kahvaltı mekânına ilk defa geliyordu Hilmi. Arkadaşları –aslında pek arkadaşı yoktu- öve öve bitirememişlerdi. Dedikleri kadar da vardı. Özellikle
DevamSevgili Okur, Bu haftanın hikâyesini yazmak için bir bilsen ne kadar çırpındım. Ama ya bir engel çıktı ya da sebepsiz
Devam“Kız Saime!” “De Filo!” “Torunun boyük okulları biturmiş!” “Na demaktur o?” “İsmini demayi şimdi becaramiyacağım bir şey olmuş işte. ‘Boyük
DevamHep korktum Ey Okur! Ve korkacağım: Bir gün karşıma çıkıp da, “Bu hikâye gerçek mi?” demenden/diyebilme ihtimalinden. ⁓ Onlarla aynı
Devam