Meryem Bulut

Modern Zamanlar’da Yaşamak

Okuma süresi: 2 dakika

Yaşamak güzeldir. Temiz havayı doya doya içine çekmek. Göğün maviliğinde hayallere dalmak. Rüzgârın serinliğinde savrulmak. Paul ile Virgin’in veya Büyülü Bahçe’nin yollarında yürümek de güzeldir. Karşılaştığın birine tebessüm etmek, bir harfin kölesi olmak. İnsana Yaradan’dan ötürü hürmet etmek.  Hatıra ve onun arkadaşı gönüle inanmak vardı.  Sonra ne oldu bilmem yaşamın sade güzelliği de, kalplerimizdeki iyilik güneşi de usulca söndü. Ne zaman nasıl oldu pek fark edemedik. Sosyologlar bunu modern zamanlarla açıklasa da yerine oturmayan bir şeyler var sanki. Modern hayatın keşmekeşi midir bizi insanlığımızdan uzaklaştıran? Büyük şehirlerin baş döndüren ışıkları mı? Teknolojiyle gelen rahatlığın bizi sinsice ele geçirmesi? Belki hepsi, belki hiçbiri!

 İnsanlığın, insanlığından uzaklaşması çok da uzun yıllara dayanmaz. Sanayi devrimiyle başlayan insanın makine gibi mekanikleşmesi. Üret, tüket, daha iyi yaşa! Sen her zaman en iyisine layıksın! Kendine inan! Sözleriyle büyüyen modern çağın insanı yeni bir dünya kurdu adeta. Duygu renklerinin azaldığı, zevkin çoğaldığı; hoşgörü kelimesinin çok geçtiği ama hoşgörünün olmadığı zamanlar; empatilerinin (empati kelimesinin em’ ön eki alan pati(Eski Yunanca) hissetme, duyma anlamına geldiğini bilerek yazıyorum) havada uçuştuğu lakin gönle dokunmadığı zamanlar. Modern zamanların en büyük zararlarından biri de sanırım kelimelerin ruhunu çalmış olmasıdır. Bu çağda insan yine konuşandır. Konuşur ama ruhu yok gibidir. Silikleşen bir şey olmuştur artık ruh, hatta kaybolmaya yüz tutan.

Görüntünün kutsallığı hayata hâkim olmaya başlar. İyi görün! İyi imaj bırak! İmaj her şeydir! Görünür olduğun kadar varsın! Görünürlüğünü artırman için görüntünü de güzelleştirmelisin. Kadın veya erkek olman önemli değil. Güzellik uzmanıyla görüşmelisin önce. Şöyle fazlalıklarını yontturmalı, yeni bir sen yaratmalı. Sonra da sanal âleme çıkıp servi endamını göstermelisin. Göstermelisin ki varlığın devam edebilsin, var olmanın doyumsuz hazzını yudumlayabilesin.  Senin varlığınla anlam kazanan mekânlar, tüketim kültürünün birer nesnesi haline gelebilsin, mekân ziyaretçi akınına uğrayıp cirosunu artırsın. Artırsın ama değil mi? Yoksa nasıl var olacak, nasıl beka bulacak?

Acılarını gösterme der modern zamanlar. Çaresizliği gizle. Onun senin ele geçirmesine müsaade etme, hemen harekete geç! Çaresizlik zayıf insanların tavrıdır. Sen güçlüsün, sen başarırsın, hadi, hadi! diyen zamanlardan geçiyor insanoğlu. 

Çaresizlikleri olduğunu unutmaya başlayan insanoğlu,  kendine yeni alanlar oluşturma ihtiyacı hissettiğinde devreye internet girer ve onunla beraber görüntü tuzağının içinde bulur kendini. Göründüğün kadar var olabilirsin sosyal medyada. Var olduğun kadar önemlisin. Popülersin ve kazanırsın! Hem para hem imaj kazanırsın. İyisin! Güzelsin! Yaraların yoktur. Çaresizliğin hele, o hiç yoktur. Mutluluk tezgâhından kusursuz çıkan bir esersin, İnanırsın ve yaparsın. Hayal edersin, gerçeğe dönüştürürsün. İnternete düşen acılar da sadece seyredilen görüntüden ibarettir. Modern zamanlarda acılar görüntüye indirgenir. Ölmek üzere olan çocuğu bir yudum suyla kurtarmak varken görüntünün haber değerini tercih etmektir. Görüntüsü olan, ruhsuz insanın çektiği fotodaki görüntüdür, haber.  Ruha dokunmayan haberler.   

Modern zamanların/insanların yarattığı yeni mekânlar vardır. Ayakkabıların pırıl pırıl parladığı, moda dergilerinden fırlamış insanların sokakları doldurduğu, aynı yayvan gülüşlerin dondurulduğu yüzler vardır. Ah o mekânlar! Şaşaalı, uyumlu, kendi gibi olmayanları içine almayan güzel yerler. Ruhun değil zevkin, gösterişin, popülerliğin konuçlandığı mübarek mekânlar!

Modern zamanların ana hususlarından birkaçına değindim kendimce. İnternetle beraber köy haline gelen koca dünyada artık yaşamak daha mı güzeldir tam bilemiyorum. Güzelliklerin görsellikle ölçüldüğü, insana verilen değerlerin bile like sayısı ile anlam kazandığı bu dönemde yaşama hakkının verilmesi ayrı bir azap mıdır bilinmez.

Charlie Caplin’in sinema dünyasına hediye ettiği ölümsüz eserin, Modern Zamanlar’ın, bir tık daha ilerisine gidip insanın makineleştiği bir çağdan geçerek; insanın görüntü nesnesine indirgendiği çağlara eriştik. Güzellik kaynağı olan tabiatın hissedilen, görülen olmaktan çıkıp seyredilen durumuna düştüğü ilginç zamanlar. Denilecek şeylerin çokluğu ve susmanın asilliği arasında sıkışıp kalmanın yenilgisine düşmeden söylemek lazım, dedim ve yazdım birkaç cümle.

3 thoughts on “Modern Zamanlar’da Yaşamak

  • Turgut Ceyhun

    İnsan ve sosyal medya yepyeni bir okuma alanı açmış bulunuyor. Sosyologlar için, psikologlar için ve de yazarlar için çiçeği burnunda bir çalışma alanı. Bu yazı da gösteriyor ki, kim bilir nice metne konu olacak.

    Yanıtla
    • Meryem

      Gelişmeler, sosyal medyanın hayatımızı kuşatacağını gösteriyor. İnsanlığımız bundan ne kadar etkilenecek zaman gösterecek. Biz de seyredelim.💐

      Yanıtla
  • Anonim

    Yazının başı ve sonu çok hoşuma gitti, teşekkürler…

    Yanıtla

Turgut Ceyhun için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Captcha *Time limit exceeded. Please complete the captcha once again.