Meryem Bulut

Yolculuk İmkan ve İhtimali

Okuma süresi: 2 dakika

Gezmek güzel kelime! Göz ve el kol kola girmiş gibi. Söylemesi kolay da gezmek meşakkatli iş. İster uçakla yapılsın, ister trenle, ister at sırtında… Işınlanmak olmadığı sürece gezmek zor.

Rahat evini, yatağını yorganını bırakıp yola çıkarsın. Niçin? Yeni yerler görmek için. Tarihe yolculuk yapmak belki. İnsanlık tarihinin değiştiği yerleri yerinde görmek isteği. Yeni coğrafyalar, yeni kültürler… Uzayan maddeleri sıralamak mümkün. Gel gör ki bir şey,   istekler listesini ardında bırakıp, hop onların başına kuruluverir. Bence bu istek gizildir. Kendini hemen göstermez. Adını koymak da oldukça zordur aslında. Çok yolculuk yapanlar bunu daha çabuk bulabilir. Öyle sanıyorum.

Yolculuk düşüncesi zihinde şekillenir önce. Sonra kendini büyütür, büyütür de sonunda güzel bir çiçeğe dönüşür belki. Birçok seçenek arasında tercih yapmak lazımdır. Olabilecek rotaları tespit etmek… İmkanları tekrar düşünmek. İhtimalleri düşünüp bavul hazırlamak vb birçok ayrıntı. Bütün bunları da hallettik diyelim ama macera bitmiyor. Hatta yeni başlıyor.

Yolculuk başlayınca garip bir hüzün de gelip yanına oturuveriyor! Hoppala nerden çıktı şimdi bu narin kelime!  Aslında yolculuk düşüncesinin ardından kendini kısacık bir an gösterip kaybolmuştu. Onun beklemediğin bir anda tekrar kendini göstereceğini bilinmez bir ses fısıldamıştır.  Hadi, vazgeç der başka bir ses. Hadi, dur, in arabadan, al çantanı, dön güzel yatağına der. Dön!  Değmez bunca sıkıntıya. Terazinin kefeleri iner  kalkar. İkircikli an. Koltukta kalırsın. Keşfetmek duygusu ağır basar. Şöfor/sen kontağı çevirirsin.  

Yeni yerler görmek güzeldir de ya geride bıraktıkların? Gitmek hep bırakmak mıdır zaten. Bıraktıkların arasında senin dönmeni bekleyenler varsa… Senin dönmeyi istediklerin.  Bütün gidenler dönmez, bunu öğrenmişsindir artık. Hem de dönenler aynı kişi değildir. İyi bir yolculuk değiştirir insanı. Büyütür. Genişletir. Yeni gözler verir. Hatıralar filizlendirir hafızanın kutsal bahçesinde. Seninle köklenen, ölen hatıralar.

Yolculuk başlayınca kalanlar sana daha çok sarılır sanki. Boşuna bekleme der içinin bir yanı. Aynı ben olarak dönmek yok der. Beklemek ahmakların işidir der, isyankar. Yola çık. Kendini gör! Hayatı gör! Geçmişi, geleceği. Ah güzel canım, görmek o kadar kolay bir iş midir? Bakmak görmek değildir. Her yolculuk da keşif.

Yolculuk yapmalıdır insan. Yeni yerler görmenin göz görgüsüne katacağı güzellikleri düşünerek.  Güzellik algısının sosyal sınıflar arasındaki anlayış farkına unutmadan ve kişinin hayat macerasında geçirdiği veya geçireceği değişimleri de unutmayarak söylüyorum bunu.

Yolculuk, dinlenmek amaçlı da olabilir nihayetinde. Bedenin yorgunluğunun yanında farklı  iklimin vücutta meydana getireceği canlılık için de tercih sebebidir.  Güzel, sakin bir sahil kasabasının ince rüzgârları arasında ruha dinginlik hediye edilebilir. Bu dinginlikte geçmişin sisleri dağılır, geleceğin ışığı daha çok parlar.

 Yolculuğa çıkmak, insana yeni yollar gösterir. Yeni bakış açıları. Zenginleşir insan gördükleriyle. Sadece kuru bir kültür birikimi vaat etmez yolculuk. Ruhun kendini tanıması için de imkân sunar. Bazen kıvrılan bir yolda, bazen mola yerindeki bir soluklanmada. Belki camlara düşen gölgelerde. İnsan cama yansıyan yüzünde görür hayatın hakikatini. Ansızın. Yalnızken veya çevren insan kaynarken. İşte yolculuğa çıkmamızı söyleyen, bunun için bizi dürten, rahat bırakmayan şey, o istek, duygu odur. Kendini aşmak! Aynı kalmayı bir türlü yeterli bulamamak. Başka yüzlerde, farklı coğrafyalarda, değişik kültürlerde ta ilk insandan beri genlerinde gizlenen bir gerçeği görebilmek umudu! Ah bu umut! Kendini keşfetme ve sonrasında aç/ş/ma isteği, tutkusu. Budur aslında yüzyıllardır insanoğlunu yollara döken, yolculuk zahmetine katlandıran.

Yolculuk aklımıza gelen veya aklımızın ucundan bile geçmeyen ihtimalleri çağırır. İmkân sunar.  Yolculuk bu imkân ve ihtimalleri düşünmemizi, bazı şeyleri daha iyi anlamamızı sağlayacak ışıklı bir kapı gibi olur bazen.

Işıklı o kapıdan defalarca geçmeyi ve her defasında farklı bir beni görmeyi pek seviyorum, bu yüzden bol bol yolculuk yapıyorum.  Hayatımın zihnime yabancı, ruhuma aşina yönlerini keşfetmek, kendimi aşmak için gerekli sayıyorum. Yolculuk kendinde saklı bir şeyi keşfetmek imkanı sunar. Bu yüzden yolculuğu çok seviyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Captcha *Time limit exceeded. Please complete the captcha once again.