Hissiyatlar Fihristi I – Hissetmek
Hissetmek mi hissetmemek mi? İstesek de istemesek de çizdiğimiz bir çemberin etrafında dönüp duruyoruz. Bazen durup düşünmeden dönmeye devam ediyoruz.
Hissetmek mi hissetmemek mi? İstesek de istemesek de çizdiğimiz bir çemberin etrafında dönüp duruyoruz. Bazen durup düşünmeden dönmeye devam ediyoruz.
Babam gittiği zaman ben beş yaşındaydım. İlkokul birinci sınıfa daha yeni başlamıştım. Okula başladıktan sonra her şeyden önce yazmak isteğim
Bizim öğrenciliğimizde edebiyat ve tarih bölümünde okuyanlar daha birinci sınıfta birer “Kamus-ı Türki” edinirlerdi. Belki hâlâ öyledir. İlk o zaman
Küçücük detayların çok güçlü çağrışımı olur bazen. Bazen bir tad, bir ses, bir koku, alır götürür bizi maziye. Her biri
“Bedenleri hapsedebilirsiniz ama fikirler daima özgürdür.” Aliya İzzetbegoviç Bir şarkının kaç mevsimi vardır? Hazan mevsimi, ümit mevsimi, özgürlük mevsimi… Gökyüzünü
Denizlerden, göllerden ve ırmaklardan uzak bir yer düşünelim, bir dağ köyünü mesela. Su, vadilerin arasındaki derelerde toplanmış. Dağların doruklarında, platoların
Ağustosa doğru bir telaş başlardı İzmir’de, bilenler bilir. Gezginler, tüccarlar, sanatçılar… Şehir dolar da dolar, yabancısı için kalacak yer bulmak
Gece boyunca aralıksız direksiyon sallayan İsmail’in yaptığı ani frenle uyanan Abdullah’ın gözüne önce polis arabalarının çakar lambaları ilişti. İleride yolun
Henüz kırk altısında, erken denebilecek bir yaşta ölmesine rağmen, ardında pek çok eser bırakan Orwell da geçim sıkıntısı çeken kalemlerdendir.
Toprakta bir kovukta bir Hobbit yaşardı. Tolkien Bazı filmler vardır konusuyla bazı filmler vardır olağanüstü oyunculuklarıyla bazı filmler
‘Sözcüklere sığmayan bir başınalığımızın acısı’ ile yola çıkıyoruz belki de. Bu yüzden yollar, yolculuklar… Şefaatle seyahati karıştıran, cerrahlık kesmeyince bir
1. İskenderiyeli Pir dedi: Kulluk edemediğine üzülmüyorsan ey yolcu, Günahına, hatana pişmanlık duymuyorsan, Kalbin ölmüş olabilir, dikkat et. Ölüdür o
Kızılcıklar olmuştu, selelere dolmuştu. Mandalina mevsimiydi artık. Dışarıyı güz güneşi sarartıyor, pencereden sığırcık sürüsü geçiyor, ben ders anlatıyordum. Şaşırmayın canım,
Yazan: Turgay Bayburt Seslendiren: İlker Gültekin “Evet, kâinat sarayını tertemiz tutan bu ulvî, umumî tanzif, elbette ism-i Kuddûsün cilvesi ve
Nobelli Yazarlar (4) Hermann Hesse, Edebiyat, Nobel, 1946 Yazarın Nobel Konuşması: “Şöleninize en içten tebriklerimi ve saygılarımı sunarken, konuğunuz olamamaktan
Onu sevmeyen kimse yoktur demişti çokbilmiş sunucu. Taaccüp etmiştim. Umumi efkâra vakıf olmasının ve pek az rastlanabilecek bir muvafakatı tespit
“Her şey kandı, tek balık kanmadı sudan.” Mevlana Geceyi gündüz etmeye yetmiyor gücüm. Bazen şarkılarca yağan karı izliyorum, kardaki ayak
Sedirden “Hay” dedi doğruldu. Pencere yarım açık, ezan şehadet şehadet odaya dolmuş, çağrı gelene kadar çatıdan çatıya sıçrayan bir kedi
Demir kapının hemen yanındaki küçük pencereden, birkaç ağaçlık bahçesine ve bahçenin ötesindeki sokağa baktı. Gün yeni doğduğundan ortalıkta kimsecikler görünmüyordu.
“Peki, sen Agatha Christie’i tanır mısın? Hani bir çeşit öğrenme güçlüğünden yazı yazamayan ve bu yüzden bütün romanlarını dikte ettiren
Merhaba sevgili dostlar, Farkındayım, son zamanlarda Geceze’yi biraz ihmal ettik, yazılarımız epey seyrekleşti. Ama bunun suçu yalnızca bizde değil. Yazarlarımız