Mervâ Babacan

Okuma süresi: 3 dakikaDemir kapının hemen yanındaki küçük pencereden, birkaç ağaçlık bahçesine ve bahçenin ötesindeki sokağa baktı. Gün yeni doğduğundan ortalıkta kimsecikler görünmüyordu.

Okuma süresi: 2 dakikaTertemiz bir nisan güneşi yüzüme vurdu, ılık bir hava, sakin bir rüzgâr tenimi okşadı. İçimdeki güneşten bîhaber, dağın ardındaki güneş

Okuma süresi: 2 dakikaKalabalık olmayan bir caddenin yan sokağıydı bizimkisi. Hiç beklenmedik şekilde hafif bir eğimle sokaktan aşağı inilir, evlerin önündeki düzlüğe çıkılırdı.

Okuma süresi: 3 dakika“Kahveni soğutma” dedi küçük olan.  Az evvel iki kompartıman öteden getirdiği sıcak suyun içine, marketten aldığı ve aldığı için kendini içten

Okuma süresi: 2 dakikaKanma demek geliyor içimden bu çiçeğe.  Kanma.  Yalancı güneş bu alnına vuran.  Seni bu ışıkla kandıran da, sıcağını teninde hissettiren

Okuma süresi: 2 dakikaAdam tüm gün onunla birlikte olan kalabalığı uğurladıktan sonra evin bütün ışıklarını kapattı, yalnız kapının önündeki loş lambayı yaktı. Sarı,

Okuma süresi: 3 dakikaAralık duran pencerenin ardındaki tülden silüeti açıkça görülüyordu. Öfkeli, kızgın bir yüz, dimdik duran bir beden ve birbirine kenetlenmiş kollar

Okuma süresi: 3 dakikaHiçKapıyı sessizce çekip çıktığımı sandım. Aslında kapının yağ isteyen menteşeleri yayvan bir sesle kapıyı açıp kapattığımı evdekilere ilan etti. Böylelikle

Okuma süresi: 3 dakikaGökyüzü gri ve bulutlu.  Hava basık ve sıcak.  Hafiften bir rüzgâr okşuyor canlıları, cansızları, herkesi, her şeyi.  Yağmurun rüzgârı.  Kavak

Okuma süresi: 3 dakikaÖnünde yanan mangal kömürüne dalgın dalgın, kim bilir neler düşünerek, uzunca bir süre baktı Asım Bey. Elindeki, ateşi harlama görevi